Yazdığım oyunun kulisi.
“Üstat Harpagon’ a Saygı Ve Destek Gecesi”. 26 Kasım, 2010.
Oyuncular gala için hazırlık yapıyor.
Sevgili Özden Çiftçi, Umut Demirdelen ve ŞahinÇelik’ i canlandırdıkları karakterlere uygun biçimde resmetmeye çalıştım. Resmi bitirince de imzamı aynanın önündeki menekşelerin arasına iliştirdiğim kartvizite attım.
O menekşeleri; o süreci birlikte yaşadığımız, emeklerini esirgemeyen, çoğu ile bir ömürlük meslek hayatını ve paha biçilmez anıları paylaştığımız arkadaşlarıma ve de Umut’ umuzun ve perukacımız İlhan Erem’ in cennetteki ruhlarına yolluyorum.
CivanCanova
Hayallerim Renklenirken
Oyunlarda oynadım, irili ufaklı roller, elimden geldiğince
Oynayamadıklarım da oldu kuşkusuz
İsteyip seçilmediğim, seçilip sevmediğim, sevip beceremediğim
Derken; oyunlar ördüm kendime, kendimce
Önce yaralarıma sardım, sargı bezi niyetine
Baktım iyi geliyor,
Günün biri, bir yerlerde, birileri
Perde açsın, oynasın, başka yaralara da sarsın istedim
Kendilerince
Yazamadıklarım da oldu kuşkusuz
Zamanın yetmediği, dilimin varmadığı, elimin gitmediği...
Gittim boyalar aldım renk renk
Tüketirken hayatı, belleğime dökülen kırıntıları
Tuvalime süpürdüm, fırçam yettiğince
Yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı...
Yaşayıp yazamadıklarımı...
Ve de dünyanın, yüreğime dokunan, dünya kadar teferruatını
Boyadım durdum geceler boyu
Gören görsün, bakan oyalansın
Bari geriye birkaç söz, biraz da renk kalsın.